Doğanın olduğu gibi temsili yerine, iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımıdır.Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya'da pozitivizm, naturalizm ve empresyonizm akımlarına karşı olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir.Dışavurumculuk daha önceden kullanılmış olsa da dışavurumculuk sıfatı sadece XX. yüzyıl sanat eserlerine verilmektedir. Dışavurumculuk, hayatta var olan çirkinlikleri, güzelmiş gibi gösteren sanat anlayışının, insanları kandırmak olduğunu savunur ve bu durumu kesinlikle reddeder. Dışavurumculuk, hayatta bulunan gerçeklerin sadece güzel yanlarının olmadığını, çirkin taraflarının da var olduğunu ve anlatılması gerekliliğini savunur. Hayatın tozpembe olarak anlatılmasına karşıdır.
Teknikte bozulmuş çizgiler, şekiller ve abartılı renklerle sanatçının iç dünyası yansıtılır. Sivri keskin çizgiler, kırmızı ve tonları öfkeyi, dairesel oluşumlar, mavi ve tonları daha çok sakinliği vurgular. Edward Munch,Kirchner, James Ensor ve Oscar Kokoschka bu akımı takip eden sanatçılardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder